2012, özellikle
ayakkabıda pek çok trendin öne çıktığı bir yıl olarak dikkat çekiyor. Genelde
belli başlı birkaç akımdan yola çıkılsa da, bu seneki kreasyonlar için aynısını
söylemek pek mümkün değil. Halihazırda otuza yakın yeni ve farklı trend,
kullanıcıların ve moda severlerin beğenisine sunulmuş durumda. Yazın sıcağına
uygun cıvıl cıvıl renklere eşlik eden zarif pastel tonlardan; pırıltılı ve
zengin altın, bronz, gümüş renklerine, hatta şeffaf, transparan, yani renksiz
ayakkabılara kadar pek çok tarzda ürün hazırlanmış durumda. Gerek mevcut olan
tüm trendleri, gerekse sokak modasına dair bilgi ve önerileri bir arada
bulabileceğimiz, tavsiye içerikli yazılara ek olarak, alışveriş imkanları ile
ilgili de bizleri bilgilendiren; hatta indirim ve promosyon kuponlarını dahi
önümüze seren ModaveTrend gibi
sitelerin varlığı ise, işimizi oldukça kolaylaştırıyor.
Bu senenin belirleyici
akımlarına göz gezdirdiğimizde, karşımıza ilk çıkanlardan birisi Londra 2012
Olimpiyatları oluyor. Olimpiyat ruhunu yansıtmayı amaçlayan sportif ürünler, bu
yaz oldukça moda. Tarih yolculuğunda ise bu sene 1960 ve 1970’lere dönüş var.
Her ne kadar renkler onlarca farklı tonda karşımıza çıksa da ilk göze çarpanlar
yine canlı renkler oluyor. Sarının, hardaldan civcive pek çok tonuyla başlayan
sıcak renkler; portakal, kızıl, bordo ve mürdüm rengini takip ederek kırmızıya
kadar ulaşıyor. Pastel tonlarsa yine şıklığı ve zarifliği aynı potada eritmeyi
tercih edenlerin baş tacı olacak gibi duruyor. Zümrüt ve askeri yeşil, koyu
lacivert ve kobalt mavi ise soğuk renklerdeki en önemli tonlardan. Metal
işlemeler, zımbalar, bağcıklar, püsküller, dantel detaylar, ince kemerler,
boyundan bağlamalılar ise öne çıkmayı başaran birkaç modele örnek olarak
verilebilir. Hemen her sene yaz ya da kış olması farketmeksizin görmeye
alıştığımız platformlar ve dolgu topuklar, 2012 yazının da değişmezlerinden.
Geçen seneden bu yana iyiden iyiye aşina olmaya başladığımız metal burunlar ise
genelde sivri burunlu ayakkabılarda karşımıza çıkmaya devam ediyor. Ancak Ysl
gibi tasarımcıların, kullanım alanını geliştirdiği metal materyaller, kare
burunlu ayakkabılarda da karşımıza çıkmaya başladı. Tribal ve oryantalist
sandaletler ise; topuklu ya da topuksuz olmaları farketmeksizin, her ayakta
rastlamaya hazır olmamız gereken ürünlerin en başında geliyorlar.
Yaz sezonunun en çok
dikkat çeken modelleri arasında transparan olanlardan bahsetmemek imkansız
gibi. Phillip Lim’in tasarımındaki gibi tamamen şeffaf olanların yanı sıra,
Armani ve Versace gibi tasarımcıların uyguladıkları şeffaf topuklardan da
örnekler vermek mümkün. Bağcıklar ve örme kafesler ise cezbedici bir güzellik
sunuyorlar. Maskülen izler taşıyan Tomboy ve 1950’li yılların kolej modasını
yansıtan Preppy ayakkabılar ise sezona damgasını vurmaya aday ürünlerden. Özellikle
püsküllerle detaylandırılmış olarak ve genellikle capcanlı renklerle karşımıza
çıkan bu tarz ayakkabılar, tüketicilerin alım listelerinin en başına yerleşmiş
durumdalar. Platformların farklı bir uygulanış stili olarak karşımıza çıkan
dümdüz tabanlı Flatformlar ise; rahatlığı ve eğlenceyi aynı anda tercih edenler
için, bu sene oldukça moda. Ankle Cuffs olarak adlandırılan, bilekten
kelepçeliymiş gibi bir görüntüsü olan ayakkabılarda ise Dkny ve Donna Karan
tasarımları, özellikle dikkat çekiyor. Son yıllarda görmeye epey alıştığımız
Gladyatör sandaletler ise bu yaz biraz daha gösterişli ve biraz daha uzun
olarak karşımıza çıkıyor. Alexander McQueen’in tasarımları ise rakiplerini
alenen arenaya davet ediyor!
Hiç yorum yok