Business Class deyince herkesin aklına farklı özellikler gelebilir, geniş koltuklar, iyi yemekler, daha kaliteli uçak içi eğlence gibi ancak temel olarak beklenen bir şey var, o da ekonomi sınıfından daha özel hizmet ve servis almak. Hatta Cem Yılmaz izleyenler bilir, perde kapanır, uçak harekete geçer, herkes soyunur, hostes insanların üstüne krema sıkar falan. Şaka bu tabi 😁
Ayşe Burçin'in hayatımıza katılacağını öğrendiğimizde ve bir süre seyahat yapamayacağımızı düşünerek, çocuksuz Paris ve Disneyland gezisi hayalimizi gerçekleştirmek için geçen sene bir Paris yolculuğu yaptık. Bu beklentilerle ( krema hariç ) bir Business Class yolculuğu yapsak mı acaba diye düşünürken, Lufthansa'nın diğer havayolu firmalarından daha uygun fiyata Business bilet sunduğunu gördük. Biraz araştırmayla THY gibi kaliteli olmasa da yine de bu deneyimi yaşatacak bir firma olduğuna karar verdik ve biletleri aldık.
Lufthansa, Alman firması ve uçuşlarını Frankfurt aktarmalı yapıyor. Biz de Paris'e giderken İstanbul- Frankfurt arası bir uçuş ve 1-2 saatlik aktarma süresinin ardından 1 saatlik kısa bir Frankfurt-Paris uçuşu ile yolculuğumuzu tamamladık. Lufthansa aynı zamanda THY'nin de üye olduğu "Star Alliance" üyesi, bu da bizim kendilerine daha da bir güvenmemizi sağladı.
Business Class aslında adı üzerinde, bu sınıfta yolculuk yapan yönetici/iş adamı gibi kişilerin iş seyahatlerinde yolculuklarının maksimum verimle geçmesi için düşünülmüş. İstanbul'dan biniyorsun uçağa, 10 saat Amerika'ya gideceksin indiğin gibi bir toplantı var, ya da tam tersi New York'tan bindin, geleceksin İstanbul'a, inişten 2 saat sonra sunum var eve gidemezsin, şirkete gidemezsin, ne yapacaksın? Business uçacaksın, uçakta güzelce ve istediğin zaman yemeğini yiyeceksin, laptop/tabletinle işini yapacaksın, şarj derdin olmayacak, geniş ve rahat koltuklarda güzelce istirahat edeceksin, inişten sonra da Business Lounge'da duş alıp giyinip işe gideceksin. Bunun esas amacı bu tabi ama ekstra para ödeyip ekstra hizmet almak söz konusu olunca insanlar bu ayrıcalığı sadece iş insanlarına bırakmamışlar 😊
Biz de dedik madem bu Lufthansa'nın ucuz Business biletini yakaladık kaçırmayalım, aldık biletleri.
Belki bilirsiniz, THY'nin İstanbul Atatürk Havalimanı'nda dillere destan, ödüllü, yemekleri süper, olanakları müthiş bir lounge'u var. Bu lounge Business yolcularına ve Miles&Smiles kart sahiplerinin belli bir statüsünde olanlara açık. THY de bir Star Alliance üyesi olduğu için, bu lounge'u diğer Star Alliance üyelerinin Business yolcuları da kullanabiliyor. Yurt dışı uçuşlarda uçak kalkıştan 2 saat kadar önce bavul teslim edildiği, duty free gezilmeyecekse yapılacak çok bir şey olmadığı ve hava alanında yiyecek-içecek fiyatlarının fahiş fiyatlar olduğu düşünüldüğünde, bedava yiyecek-içecek, wifi, rahat koltuklar kimin hoşuna gitmez ki? Uçağa binmeden bu büyük bir artı oldu. Frankfurt'ta ve Paris'te de Lufthansa'nın kendi lounge'ları mevcut, Paris'te ayrıca bir Star Alliance Lounge'u da var, burayı da kullanma hakkına sahiptik. Laf aramızda hiç biri bizdekinin yanından bile geçemez.
Havaalanına geldik, valizlerimizi Business yolcular için ayrılmış olan kontuardan teslim ettik, uçuş kartlarımızı aldık, girdik THY Lounge'una, keyfimize baktık, uçuş saati geldi, yine bir Business yolcusu olarak önden bize ayrılmış olan kapıdan uçağa geçtik yerimize yöneldik ki ilk şok. Abi uçakta ekran yok. Ben ekransız, eğlence sistemsiz uçmak istesem Pegasus'a binerim, EasyJet'e binerim neden size para verdim ya ben derken çat ikinci şok. E bu koltuklar ekonomidekiler ile aynı? Bilindiği üzere ekonomi sınıfında üçlü olan koltuklar Business sınıfında ikili oluyor. Haliyle insan üç koltuk yerine konumlandırılmış iki geniş koltuk bekliyor ama o da ne? Lufthansa ortadaki koltuğun üzerine bir kolçak tarzı bir şey koymuş, yani o koltuğu satışa çıkarmamış, ama koltuk kalitesini arttırmamış. Neyse napalım dedik oturduk yerimize, uçak havalandı, portakal sularımız geldi,
-Portakal
-Alıyım canım, bunu içmeden uçamıyorum ya!!! Geyiklerimiz yapıldı ve bir menü geldi. Uçakta yiyeceğimiz yemeklerin menüsü. İnsan menü gelince bir çok seçenek olacak sanıyor ama sadece ana yemekte iki seçenek mevcuttu diğerleri bilgilendirme amaçlı gibiydi. Yemek tabi ki ekonomi sınıfına göre daha başarılı, metal kaşık-çatal-bıçak geliyor. İçecekler cam bardaklarda servis ediliyor, tuz ve karabiber küçük tuzluklar ile sunuluyor. Başka da bir nimetini göremedik bu Lufthansa Business'ın.
Aslında bu firmanın da çok ekstrem uçakları var ama bu uçakları genellikle deniz aşırı yolculuklarda kullanıyorlar. www.seatguru.com diye bir site var, ve dünyadaki tüm havayollarının uçakları hakkında bilgi veriyor. Bileti almadan bakacaksınız hangi uçak ile gerçekleşecek bu yolculuk, atıyorum Airbus A320, giriyorsunuz Seatguru'ya seçtiğiniz firmanın Airbus'u hangi özelliklere sahip, hangi koltuk tuvalet kokusu alır, hangi koltuk daha geniştir görebiliyorsunuz. Tabi biz bu bilgiye daha önceden sahip olsaydık bilirdik ekransız bir yolculuk yapacağımızı ama olan oldu .
Kısacası Lufthansa bize hayallerimizin Business deneyimini yaşatmasa da, yine de daha önce deneyimlemediğimiz yerleri görmemizi sağladı. Benim tavsiyem, eğer siz de günün birinde fiyatına bakıp da bizim gibi bu yolu seçecek olursanız, biraz daha para biriktirip daha uzak yollara Business alın. Avrupa içi, 4 saatten kısa sürecek yolculuklarda genelde çok gerekli değil, Lufthansa'nın koltuk kalitesini de hesaba katmalıyız tabi ki..
Hiç yorum yok